Rusya Federasyonu’nun İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, “Çeşitli konuları, çeşitli seviyelerde açık şekilde görüşebilme imkanlarımız var. Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin 10. yılı dolayısıyla basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Buravov, Rusya ve ABD seçimleri ile Rusya-Batı ilişkileri ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları hakkındaki soruları yanıtladı.
Buravov, Rusya’daki seçimlere katılım oranının yüzde 74 olduğunu, seçime katılanların yüzde 87’sinin mevcut devlet başkanı Vladimir Putin için oy kullandığı ve oy sayımının hemen hemen bittiğini dile getirdi.
Rusya’nın geleceği ve Rus-Türk ilişkileri açısından seçim sonuçlarının önemli olduğunu kaydeden Buravov, “Çünkü ülkelerimizin liderlerinin arasında mevcut olan, kurulmuş olan samimi diyalog çok önemlidir ve ikili ilişkilerimizin geliştirilmesine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır.” dedi.
Seçimlerin ardından Rusya’nın politikasında herhangi bir değişiklik olup olmayacağı sorusuna ilişkin, Putin’in gereken yanıtı vereceğini söyleyen Buravov, “Bizimle iyi ve yapıcı ilişkileri geliştirmek isteyen ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye ile halihazırda ilişkilerin aktif şekilde devam ettiğini vurgulayan Buravov, “Yoğun diyalogumuz söz konusudur. Çeşitli konuları, çeşitli seviyelerde açık şekilde görüşebilme imkanlarımız var. Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem veriyoruz.” ifadesini kullandı.
“ABD halkının özgürce seçeceği yönetimle çalışmaya hazırız”
Buravov, ABD’de yapılacak başkanlık seçimine ilişkin de Rusya’nın mevcut ABD Başkanı Joe Biden’ın yeniden başkan seçilmesini tercih edeceğini belirterek, “Açıklamalar yapıldı bizim devlet başkanımız tarafından. ABD halkının özgürce seçeceği yönetimle çalışmaya hazırız. Eğer diğer taraf da hazır olursa.” dedi.
Batı Rusya’nın çıkarlarını hiçe saydı
Buravov, Şubat 1954’te Kırım’ın Ukrayna’ya devrine rıza gösteren kararların 1991’de dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yürütme ve yasama organları tarafından kabul edilmesinin, Rusya Federasyonu anayasasına aykırı olduğunu öne sürdü.
Yaşananların “ABD’nin başını çektiği Batı’nın kendi hegemonyalarını ve yaklaşımlarını dayatmayı bir kural haline getirmesinin sonucu” olduğunu kaydeden Buravov, “Rusya’nın tüm itirazlarına rağmen Bükreş’te Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya girişine giden yolun açıldığı NATO zirvesi düzenlendi. 2008’de Batı, Rusya’nın ulusal çıkarlarını hiçe sayarak fiilen bize savaş ilan etti.” ifadelerini kullandı.
Buravov, Batı’nın takındığı tavrın, Güney Osetya’daki askeri tırmanmayı kışkırttığını ve Ukrayna’da 2014’te bir darbeye yol açtığını savundu.
Kırım halkının Rusya’dan yana tercihte bulunduğunu öne süren Buravov, “Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya katılmak için 16 Mart 2016 tarihinde yapılan halk oylamasında, Kırım Özerk Cumhuriyeti sakinlerinin yüzde 90’ının ve Sivastopol sakinlerinin de yüzde 95’inin onay verdiğini söyleyebilirim.” dedi.
Rusya-Ukrayna arasında barış için masaya oturulursa “Kırım’ın müzakereye açık olmadığını” belirten Buravov, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıklama yaparak bunu kesin olarak vurguladığını aktardı.
Buravov, savaşın Batı ülkelerinin istediği şekilde gitmediğini ve Ukrayna’ya yardım gönderme konusunda tereddütlerin arttığını, bu sebeple Batı ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek için asker göndermek gibi söylemlerle ortalığı kızıştırmaya çalıştığını ifade etti.
Gazze konusunda Rusya’nın tutumu
Gazze’deki duruma da değinen Buravov, Rusya’nın Filistin’de iki devletli çözümü savunduğunu ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini belirtti.
Buravov, Birleşmiş Milletlerde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes konusundaki adımların ABD tarafından engellendiğini de sözlerine ekledi.