Türkiye’nin en çok yağış alan ili Rize’de, küresel iklim değişikliği ve yaz aylarındaki nüfus artışı nedeniyle artan su tüketimi kuraklık sorununa yol açıyor. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Turan Yüksek, su kaynaklarının depolama ve tüketiminin, özellikle yaz aylarında artan ziyaretçi sayısı dikkate alınarak planlanması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’nin ‘nin en fazla yağış alan ili Rize’de, küresel iklim değişikliğine bağlı yağış rejimindeki değişiklikler ve yaz aylarında nüfus yoğunluğuyla birlikte artan su tüketimi, kentte hissedilir kuraklığa neden oluyor. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Ekoloji ve Ekosistem Uzmanı Prof. Dr. Turan Yüksek, eko sistem üzerindeki depolama alanlarının nüfus göz önüne alınarak yapılması gerektiğini belirterek, “Rize’ye her yıl 1 milyonun üzerinde ziyaretçi geliyor. Bunların da nüfusa dahil edilip su kaynaklarının depolama ve tüketiminin bu esaslar dikkat alınarak yapılması gerekiyor. Rize’nin mevcut suyu depolama rezervuarları yerleşik nüfusa göre yapılmış. Dolayısıyla mevsimsel olarak gelen nüfusla su kaynakları üzerindeki baskı artıyor” diye konuştu.
1 milyonu aşan nüfus artışı
En fazla yağışı sonbahar ve kış aylarında alan Rize’de özellikle yaz aylarındaki yağışlardaki düşüşle, depolanma kaynaklarının yetersizliği, çay tarımı ile turistik ziyaretlerle kente gelen 1 milyonu aşkın nüfusun artan su tüketimi kentte su kesintilerini beraberinde getiriyor. Dönemsel olarak yaşanan kuraklığın çözümü için su kaynaklarının depolanmasının kentteki nüfus artışının dikkate alınarak yapılması konusunda ise uzmanlar uyarıyor.
“Su kaynakları üzerindeki baskı çoğalıyor”
Kentte mevsimsel anlamda su sıkıntısı çekildiğini, yaz aylarında artan nüfusun su kaynakları üzerindeki baskıyı artırdığını ifade eden Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Ekoloji ve Ekosistem Uzmanı Prof. Dr. Turan Yüksek, “Rize, Türkiye’nin en çok yağış alan ilidir. Yıllık yağış miktarı göz önüne alındığı zaman yağış miktarında azalma söz konusu değil. Mevsimsel anlamda bir sıkıntımız var. En az yağışın olduğu dönem ilkbahar dönemi, en çok yağışın olduğu dönem ise sonbahar dönemi insanların en fazla suyu tükettiği dönem ilkbaharla yaz aylarıdır. Bu dönem içerisinde Rize il genelindeki yüzey alana düşen yağış geneli ilin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte ancak yağmurun depolanması gerekiyor. Bunun için de tesislerin önceden yapılıp hazırlanması gerekiyor. Rize’nin esas sorunu var. Rize’ye her yıl 1 milyonun üzerinde ziyaretçi geliyor. Bunların da nüfusa dahil edilerek, su kaynaklarının depolanması bu esaslara dikkat alınarak yapılması gerekiyor. Rize’nin mevcut suyu depolama rezervuarları yerleşik nüfusa göre yapılmış. Dolayısıyla mevsimsel olarak gelen nüfus su kaynakları üzerindeki baskısını artırıyor” dedi.
“2 milyon kişinin su tüketim baskısı var”
Kuraklık sorununun artan nüfus dikkate alınarak depolama alanlarının yapılmasıyla önüne geçilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Yüksek, “Rize’nin nüfusu ile ilgili, adrese dayalı nüfusun 350 bin bandında olduğunu kabul edersek, dışarıdan gelen göçer Rizeli dediğimiz, bir bu kadar daha nüfus geliyor. İl Turizm Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre 1 milyonun üzerinde turist kente geliyor. Ama değer bunun çok üzerinde. Bütün değerleri düşündüğünüzde yaklaşık 2 milyon kişinin su tüketim baskısı var. Bu baskının ilkbahar döneminde başlayıp, kasım ayı sonuna kadar zirveye çıkması ve suyun depolama alanının yetersiz olması asıl sorunumuz. Rize’nin depolanabilir suyla ilgili herhangi bir sorunu yok. Yüzey alanı son derece zengin Rize’nin, su kaynakları ve altyapı imkanları geliştirilirse her vadi için ne kadar ziyaretçi öngörülüyorsa o ziyaretçilerin kalış süreleri esas alınarak su kaynaklarının depolama çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekiyor. Eskiden bir köy tabiri ile eskiden köylerde su kesilmeden önce köyün duayenleri ev halkına ‘Varken suyunuzu kaplarınıza doldurun ‘derlerdi. Buradaki kap eko sistemde depolama alanlarımızdır” diye konuştu. (DHA)