Gündemde tartışma konusu olan “Türkiye’de şeriat ve hilafet talepleri”ni, avukat Nizamettin Sağır Cumhuriyet’ten Oktay Pirim’e değerlendirdi.
Türkiye’de Osmanlı’dan beri cumhuriyetçilerle bir hesaplaşma olduğunu ve Cumhuriyet’ten intikam almak isteyen bir anlayışın iktidarda bulunduğunu ifade eden Sağır, şeriat tartışmasının eksik bilgilerle yürütüldüğünü belirtti.
“HANGİ ŞERİAT DİYE SORMAK GEREKİYOR”
“Ben şeriatçıyım diyenler hangi şeriattan bahsediyorlar? Ona karşı olanlar hangi şeriata karşılar?” sorusunu soran Nizamettin Sağır, şunları kaydetti:
“Kuran’ı Kerim’de rabbimiz bir devlet yönetim biçimi ortaya koymamış. Bu yönetim biçimi İslamî diyemezsiniz, demokrasi İslam dışıdır diyemezsiniz, padişahlık İslam dışıdır diyemezsiniz; ama İslamî de diyemezsiniz. Şeriat devletinden kastınız Allah’ın koyduğu hükümlerle ifade edilmiş, organları, nasıl göreve gelecekleri, hangi kanunlarla yönetileceği belli olan bir devlet nizamı ise, Allah’ın kitabında böyle bir düzen yok.”
Atatürk’ün hilafeti kaldırdığı için din düşmanı ilan edilmesinin haksızlık olduğunu söyleyen Sağır, “Zaten aslında İslam’da hiç olmayan, İslamî hiçbir dayanağı olmayan halifeliği Atatürk kaldırmadı. Zaten olmayan kurumun olmadığının tespitine karar verdi” dedi.
Kur’an’da din adamı gibi bir kurumun olmadığını belirten Sağır, “Fert yükümlülükleri ile baş başa. Din adamları bir kurum oluşturmuşlar peygamberimizin vefatından sonra, bu kurumu İslamî diye millete yutturuyorlar. Olmayan İslam devletini varmış gibi pazarlıyorlar. Ortada olmayan hilafet kurumunu varmış gibi pazarlıyorlar” dedi.
FİLİSTİN MİTİNGİNDE AÇILAN BAYRAK NE ANLAMA GELİYOR?
Hilafet ve şeriat tartışmalarının gündeme gelmesinde kıvılcım etkisi yaratan olayın, Filistin halkı ile dayanışma mitinginde açılan bayrağın olduğunu söyleyen avukat Sağır, şunları kaydetti:
“Gazze olayları tartışmaların yoğunlaştığı dönemdi. Filistin ile dayanışma mitinginde Tevhid bayrağı açıldı, hilafet bayrağıdır dendi burada. Orada bile cehalet vardı, çünkü insanların ellerinde gezdirdiği bayrak hilafet bayrağı ya da şeriat devletinin bayrağı değil, Tevhid bayrağı. Orada ‘La ilahe illallah’ diyor, bu her Müslüman’ın kabul ettiği bir şeydir. O bayrağı siz ‘Ben şeriat devleti istiyorum, hilafetin geri gelmesini istiyorum’ diye gezdirirseniz ona karşıyım. Ama o bayrak o bayrak değil, o şeriat devleti bayrağı da değil, o hilafet bayrağı da değil.”
Sağır, bayraktaki Arapça yazının anlamını bilmeyenlerin, inançlı insanları lüzumsuz yere kırdığını söyledi.